İşte 4 partinin anlaştığı 48 madde
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, siyasi partiler toplam
48 maddede uzlaşma sağladı. [Ankara, 12 Temmuz 2013]
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, temel hak ve özgürlükler bölümünde 35, yasama
ve yargı bölümlerinde 5'er, başlangıç ve genel hükümler bölümünde 2, idare ve
kamu hizmetleri bölümünde 1 maddede uzlaşma sağladı.
AA muhabirinin TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu verilerinden
derlediği bilgiye göre, "Temel Hak ve Hürriyetler" başlığında
mutabakata varılan 35 madde şöyle:
-İnsan onur ve
haysiyeti:
Madde 1. (1) İnsan onur ve haysiyeti dokunulmazdır. İnsan
onur ve haysiyeti insan haklarının ve anayasal düzenin temelidir.
(2) Devlet, insan onur ve haysiyeti ile insanın maddi ve
manevi varlığını geliştirme hakkına saygı duyar, bu değerleri korur ve bunların
önündeki tüm engelleri kaldırır.
-Temel hak ve hürriyetlerin (özgürlüklerin) niteliği ve
bütünlüğü:
Madde 2. (1) Herkes, kişiliğine bağlı dokunulmaz,
devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere/özgürlüklere sahiptir.
(2) Temel hak ve hürriyetler/özgürlükler bir bütündür ve
birbirini tamamlar.
-Hayat (yaşam) hakkı:
Madde 4. (1) Herkes hayat (yaşama) hakkına sahiptir.
(2) Meşru müdafaa ve suçla mücadele esnasında kanunun cevaz
verdiği durumlarda, hayat (yaşam) hakkını ortadan kaldıracak ya da tehlikeye
düşürecek ölçüde güç kullanımının kesinlikle zorunlu olması hali istisnadır.
-İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağı:
Madde 7. (1) İşkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele
yasaktır.
(2) Hürriyetlerin (özgürlüklerin) kısıtlanması ve cezaların
infazı halleri dahil olmak üzere hiç kimseye insan onur (şeref) ve haysiyetiyle
bağdaşmayan bir ceza verilemez ve muamele yapılamaz.
-Zorla çalıştırma ve angarya yasağı:
Madde 8. (1) Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. İnsan ticareti
ve angarya yasaktır.
(2) Ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen
vatandaşlık ödevi ile vatan hizmeti niteliğindeki veya hükümlülük hallerinde
yapılan çalıştırmalara ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
-Kişi hürriyeti (özgürlüğü) ve güvenliği:
Madde 9. (1) Herkes kişi hürriyeti (özgürlüğü) ve
güvenliğine sahiptir.
(2) Aşağıda gösterilen haller (durumlar) dışında kimse kişi
hürriyetinden (özgürlüğünden) mahrum (yoksun) bırakılamaz;
a) Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve
güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi,
b) Mahkemelerce verilmiş yakalama ve tutuklama kararlarının
yerine getirilmesi,
c) Kişinin kendisinin veya başkalarının hak ve
hürriyetlerinin (özgürlüklerinin) korunması amacıyla verilmiş mahkeme kararının
veya kanunda öngörülen idari tedbirlerin yerine getirilmesi,
d) Usulüne aykırı şekilde ülkeye giren veya hakkında sınır
dışı etme ya da iade kararı verilen kişinin yakalanması, gözaltına alınması
veya tutuklanması,
(3) Yakalama ve tutuklama hakim kararı ile olur. Tutuklama
kararı, hakkında kuvvetli suç şüphesi bulunan kişilerin, ancak kaçmalarını,
delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek amacıyla veya bunlar
gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde
verilebilir. Kuvvetli suç şüphesinin varlığı veya isnat edilen suçun ağırlığı
tek başına tutuklama nedeni sayılamaz. Tutuklama nedenlerinin varlığı somut
olgulara (müşahhas hadise) dayandırılarak gerekçeli olarak belirtilmedikçe ve
adli kontrol önlemlerinin yetersizliği açıklanmadıkça tutuklamanın devamı
kararı verilemez. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, suçluluğu hakkında kuvvetli suç şüphesi
bulunan kişilerle ilgili olarak yapılabilir. Yakalama ve tutuklamanın usul ve
esasları kanunla düzenlenir.
(4) Yakalanan veya tutuklanan kişiye, yakalama veya
tutuklama sebepleri ile hakkındaki iddialar ve kanunen kendisine tanınan haklar
herhalde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal; toplu
suçlarda ise en geç hakim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir. Kişi
gözaltına alınır alınmaz derhal müdafii ile görüştürülür. Soruşturma evresinde
müdafiin dosyayı inceleme yetkisi savunma hakkını ortadan kaldıracak biçimde
sınırlanamaz. Müdafii olmayan kişiye baro tarafından bir müdafii
görevlendirilir. Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı yakınlarına derhal
bildirilir.
(5) Yakalanan veya gözaltına alınan kişi, tutulma yerine en
yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç, en geç yirmi dört saat;
toplu olarak işlenen suçlarda ise en çok doksan altı saat içinde hâkim önüne
çıkarılır. Hiç kimse, bu süreler geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın
hürriyetinden mahrum bırakılamaz.
(6) Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve
soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır.
Serbest bırakılma, ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasına veya
hükmün infazını sağlamak için bir güvenceye veya başka yükümlülüklerin yerine
getirilmesine bağlanabilir.
(7) Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi,
kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna
aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir
yargı merciine başvurma hakkına sahiptir. Yargı mercii kararını vermeden önce
hürriyeti kısıtlanan kişiyi dinler. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki
tutukluluğa ilişkin azami süreler kanunla belirlenir. Tutuklama hiçbir surette
cezalandırma şekline dönüştürülemez.
-Kişisel bilgi ve verilerin korunması:
Madde 11. (1) Kişisel bilgi ve verilerin gizliliği esastır.
(2) Herkes, kişisel bilgi ve verilerinin korunması hakkına
sahiptir. Bu hak; kişisel bilgi ve verileri konusunda bilgilendirilme, bunlara
erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları
doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar.
(3) Kişisel bilgi ve veriler, ancak kişinin açık rızasına
veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak, ayrımcılığa yol
açmayacak şekilde toplanabilir, işlenebilir ve kullanılabilir. Kişisel bilgi ve
veriler otomatik olarak toplanamaz veya işlenemez.
(4) Kişisel bilgi ve verilerin korunmasına ilişkin esas ve
usuller, bu hakkın etkili olarak kullanılmasını sağlayacak şekilde kanunla
düzenlenir.
-Yerleşme ve seyahat hürriyeti (özgürlüğü):
Madde 14. (1) Herkes yerleşme ve seyahat hürriyetine
(özgürlüğüne) sahiptir.
(2) Yerleşme hürriyeti, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi
gerçekleştirmek, çevreyi ve kültürel varlıkları korumak; seyahat hürriyeti ise
genel sağlığın korunması (suç işlenmesini önlemek, kamu düzeni) ve suç
soruşturması veya kovuşturması sebepleri ile sınırlanabilir.
(3) Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından
mahrum bırakılamaz.
(4) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti ancak suç
soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hakim kararına bağlı olarak
sınırlanabilir.
-Bilim ve sanat hürriyeti (özgürlüğü):
Madde 18. (1) Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve
öğretme, açıklama, icra etme, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hak ve
hürriyetine (özgürlüğüne) sahiptir.
(2) Devlet, bu hak ve hürriyetin (özgürlüğün) önündeki
engelleri kaldırmak ve etkili biçimde kullanılmasını sağlamakla yükümlüdür.
(3) Devlet, sanatı ve kültürel etkinlikleri destekler ve
sanatçıyı korur.
-Düzeltme ve cevap hakkı:
Madde 20. (1) Şeref ve haysiyetlerine dokunulan veya
kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılan herkes düzeltme ve cevap
hakkına sahiptir.
(2) Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip
gerekmediğine hâkim, ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç kırk sekiz
saat içerisinde karar verir.
-Mülkiyet ve miras hakkı:
Madde 21. (1) Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
(2) Miras hakkı, kamu yararı; mülkiyet hakkı ise kamu yararı
ve yabancılar için milli güvenlik sebebiyle sınırlanabilir.
-Çalışma ve sözleşme hürriyeti (özgürlüğü):
Madde 22. (1) Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme
hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir.
(2) Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin gereklerine
ve sosyal devlet ilkesine uygun yürümesini, güvenlik ve istikrar içinde
çalışmasını sağlayacak, tekeller oluşmasını engelleyecek tedbirleri alır.
(3) Her türden teşebbüslerin, doğal kaynakların tüketilmesi,
çevre kirliliği, çalışanların iş güvenliği ve iş sağlığı açısından gerekli
önlemleri almalarını sağlamak ve denetlemek devletin yükümlüğündedir.
-Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı:
Madde 24. (1) Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve
saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme ve bunlara katılma hakkına
sahiptir.
(2) Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı, kamu
düzeninin, genel sağlığın, başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması veya
suç işlenmesinin önlenmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
(3) İdari makamlar, kanuna dayanarak toplantı ve gösteri
yürüyüşünün yapılacağı yeri, güzergâhı ve zamanını hakkın demokratik işlevini
ve etkisini dikkate alarak belirler.
-Başvuru ve bilgi edinme hakkı:
Madde 26. (1) Herkes kendisiyle veya kamu ile ilgili dilek
ve şikayetleri hakkında yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine
bireysel ya da topluca başvuruda bulunma hakkına sahiptir. Başvurulara yetkili
makamlar gecikmeksizin cevap verir.
(2) Herkes kendisiyle veya kamu ile ilgili eylem ve işlemler
hakkında bilgi edinme hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanımına ilişkin usul ve
esaslar eşitlik, tarafsızlık ve şeffaflık ilkelerine uygun olarak kanunla
düzenlenir.
(3) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin başvuracağı kanun
yollarını, mercilerini ve sürelerini belirtir.
(4) Yabancıların bilgi edinme hakkından yararlanması
karşılıklılık esasına göre kanunla düzenlenir.
-Suç ve Cezalara Dair Esaslar:
Madde 27. (1) Suçlar, cezalar ve ceza yerine geçen güvenlik
tedbirleri ancak kanunla konulur.
(2) Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç
saymadığı bir fiili işlemesinden dolayı cezalandırılamaz ve kimseye suçu
işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza
verilemez.
(3) Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları
konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
(4) Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu
sayılamaz.
(5) Hiç kimse, kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını
suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(6) Ceza sorumluluğu şahsidir.
(7) Hiç kimseye aynı suçtan dolayı birden fazla ceza
verilemez.
(8) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü
yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
(9) Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
(10) Devlet, cezalarının infazında kadınlar için pozitif
ayrımcılığı sağlayacak idari önlemleri alır.
(11) Tutuklu ve hükümlülere işkence ve zalimane, aşağılayıcı
ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz.
(12) İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran
bir müeyyide uygulayamaz.
(13) Vatandaş, Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan
yükümlülükleri dışında, işlediği iddia edilen bir suç sebebiyle geri verilemez.
-Yabancıların durumu:
Madde 28. (1) Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için,
milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.
(2) İltica hakkı, Türkiye'nin uluslararası antlaşmalardan
doğan yükümlülükleri dikkate alınarak kanunla düzenlenir.
(3) Ölüm cezasına veya insan onuruyla bağdaşmayan bir
muamele ya da cezaya maruz kalma ihtimali kuvvetli olan kişiler iade edilemez.
-Sağlık hakkı:
Madde 33. (1) Herkes sağlık hakkına sahiptir.
(2) Hiç kimse temel sağlık hizmetlerinden yoksun
bırakılamaz.
(3) Hasta hakları dâhil sağlık hakkının esasları, yaşam
hakkı ile sağlığın korunması da gözetilerek, kanunla düzenlenir.
(4) Her kadın üreme sağlığı ve doğurganlık hakları konusunda
ücretsiz hizmet alma hakkına sahiptir.
(5) Devlet sağlık hakkının gerçekleşmesi için gerekli her
türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Devlet, sağlık alanındaki görevini, kamu ve
özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kuruluşlardan yararlanmak suretiyle etkili
bir sağlık hizmeti ağı kurarak, onları denetleyerek yerine getirir.
-Sosyal güvenlik hakkı:
Madde 34. (1) Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
(2) Hiç kimse sosyal güvenlik sistemiyle bağlantısı
olmaksızın çalıştırılamaz.
(3) Devlet, sosyal güvenlik hakkının kullanılmasını
sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve buna uygun sosyal güvenlik sistemini
kurar.
(4) Devlet, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimlerinin,
malûl ve gazilerin, engellilerin, yaşlıların, korunmaya muhtaç çocuklar gibi
toplumsal anlamda güçsüz kesimlerin sosyal güvenlik hakkından yararlanmaları
için gerekli özel önlemleri alır.
-Konut ve barınma hakkı:
Madde 36. (1) Herkes temel insani gereksinimlerini
karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına
sahiptir.
(2) Devlet bu hakların gerçekleşmesi için şehirlerin ve
diğer yerleşim birimlerinin tarihi ve kültürel nitelikleri ile çevre
değerlerini de esas alan bir plan çerçevesinde gerekli tedbirleri alır.
-Devletin sosyal ve ekonomik görevlerinin sınırı:
Madde 40. (1) Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa
ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri
gözeterek, malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
(2) Sağlık, sosyal güvenlik ve iş güvenliği hakları birinci
fıkradaki mali kaynakların yeterliliği sınırına tabi değildir. Devletin bu
haklara ilişkin görevleri, asgari güvenceler sağlanmadıkça yerine getirilmiş
sayılmaz.
-Temel hak ve hürriyetlerin (özgürlüklerin) sınırlanması:
Madde 41. (1) Hürriyet esas, sınırlama istisnadır. Tereddüt
halinde yorum hürriyet lehine yapılır.
(2) Temel hak ve hürriyetler, sadece Anayasanın ilgili
maddelerinde belirtilen sebeplerle ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu
sınırlamalar, öngörülen amaca, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve
ölçülülük ilkesine aykırı olamaz; temel hak ve hürriyetlerin özüne dokunamaz.
-Temel hak ve hürriyetlerin (özgürlüklerin) kullanılmasının
geçici olarak durdurulması:
Madde 42. (1) Anayasada öngörülen olağanüstü yönetim
usullerinin ilan edildiği hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler
ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve
hürriyetlerin kullanılması, sınırlandırılabilir veya geçici olarak
durdurulabilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen durumlarda dahi, insan onur
ve haysiyetine, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında,
kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz;
kimse dini inançlarını, vicdani kanaatlerini ve düşüncelerini açıklamaya
zorlanamaz, bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalara ilişkin hükümler
geçmişe yürütülemez; suçluluğu kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit oluncaya
kadar kimse suçlu sayılamaz ve kimsenin hak arama özgürlüğü ortadan
kaldırılamaz.
-Temel hak ve hürriyetlerin korunması:
Madde 43. (1) Devlet organları, temel hak ve özgürlüklerden
herkesin etkili biçimde yararlanmasını sağlayacak her türlü düzenlemeyi yapmak,
tedbiri almak ve ihlalini önlemekle yükümlüdür.
(2) Temel hak ve hürriyetlerin ihlali halinde doğan zarardan
Devlet sorumludur ve dava Devlet aleyhine açılır. Devlet ihlale neden olan kamu
görevlisine davayı ihbar eder. Tazminata mahkum olması halinde Devlet, ilgiliye
derhal rücu eder.
(3) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve
hürriyetlere dair uluslararası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı
hükümler içermesi sebebiyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda kanun özgürlükleri daha
genişletici hüküm içermediği sürece anlaşma hükümleri esas alınır.
(4) Anayasadaki hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devlete veya
kişilere, hak ve hürriyetleri yok edecek veya Anayasa'da öngörüldüğünden daha
geniş ölçüde sınırlandırılmasına imkan verecek şekilde yorumlanamaz.
-Kıyıların korunması ve kıyılardan yararlanma:
Madde 47. (1) Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu
altındadır; özel mülkiyete konu olamaz.
(2) Herkesin deniz, göl ve akarsular ile bunların
kıyılarından yararlanma hakkı vardır.
(3) Bu hak, kamu yararı gözetilerek kanunla düzenlenir.
(4) Kamu yararının gerekli kıldığı hallerde dolgu ve kurutma
yoluyla toprak edinilmesine ilişkin usul ve esaslar kanunda gösterilir.
-Tarih, kültür ve tabiat varlık ve değerlerinin korunması:
Madde 48. (1) Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının
ve değerlerinin korunmasını sağlar; bu amaçla destekleyici ve teşvik edici
tedbirleri alır. Bunlardan özel mülkiyet konusu olanlara kamu yararı amacıyla
getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve
tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
(2) Devlet, Türkiye dışında bulunan tarihi ve kültürel
mirasını korumak için gerekli tedbirleri alır.
-Doğal servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi:
Madde 49. (1) Doğal servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve
tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir.
Devlet, çevresel varlıkların korunmasını esas almak kaydıyla, bu hakkını belli
bir süre için gerçek ve tüzel kişilere devredebilir. Hangi doğal servet ve
kaynağın devletin gerçek ve tüzel kişilerle ortak olarak; hangisinin doğrudan
gerçek ve tüzelkişiler eliyle aranacağı ve işletileceği kanunun açık iznine
bağlıdır. Bu durumda gerçek ve tüzel kişilerin uyması gereken şartlar ve
Devletçe yapılacak gözetim ve denetimin usul ve esasları ile uygulanacak
yaptırımlar kanunda gösterilir.
-Ormanların korunması ve geliştirilmesi:
Madde 50. Devlet, ormanların korunması ve sahalarının
genişletilmesi için gerekli tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni
orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz.
Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz ve kanuna göre
buralar Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk
edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme
müsaade edilemez. Münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir
yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar olduğu
tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından
orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi
çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu
tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu
yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.
Devlet, ormanları ve biyolojik çeşitliliği korumak, orman
sahalarını genişletmek, toprağın verimli olarak işletilmesini sağlamak,
erozyonla mücadele etmek ve tarım alanlarını geliştirmek amacıyla gerekli
tedbirleri alır.
-Özel olarak korunması gereken kesimlerin hakları:
Madde 52. (1) Devlet, gençlerin, yaşlıların, engellilerin,
sürekli hastaların, harp ve vazife şehitlerinin yakınlarının, malul ve
gazilerin, dul ve yetimlerin ve özel olarak korunması gereken diğer toplum
kesimlerin haklarını korumak; bunların insan onuruna yaraşır bir hayat
sürdürmelerini ve toplum hayatına etkin bir şekilde katılmalarını sağlamak
amacıyla gerekli tedbirleri alır. Özel olarak korunması gereken toplum
kesimlerinin siyasi hayata katılmasını kolaylaştıracak tedbirleri almak
devletin görevlerindendir.
-Bilgiye erişim hakkı ve bilişim özgürlüğü:
Madde 55. (1) Herkes, bilgiye, internete ve diğer elektronik
iletişim ortamlarına serbestçe erişim hakkına sahiptir. Devlet, bu hakkın etkin
ve adil bir biçimde kullanılabilmesi için gerekli düzenlemeleri yapar.
(2) İnternet aracılığıyla yapılan haberleşmenin gizliliği
esastır. Herkes, internet aracılığıyla paylaştığı kişisel verilerinin
korunmasını; düşünce ve kanaatlerinin gizliliğine saygı gösterilmesini isteme
hakkına sahiptir.
(3) İnternet ve diğer elektronik iletişim ortamlarına erişim
hakkı özel yaşam ve aile yaşamının gizliliği ile kişisel verilerin korunması,
haberleşme özgürlüğü, bilgiye erişim hakkı, düşünceyi açıklama ve basın
özgürlüğü ve sözleşme özgürlüğüne, çocukların cinsel sömürüye karşı korunmasına
ilişkin anayasal esaslar dikkate alınarak kanunla düzenlenir.
-Makul ve insanca hayat (yaşam) sürdürme hakkı:
Madde 56. (1) Herkes toplumsal dışlanmaya ve yoksulluğa
karşı korunma, eğitim, barınma, tıbbi bakım, beslenme, temiz suya erişme ile
sosyal hizmetlerden yararlanma haklarını da içerecek biçimde makul ve insanca
hayat (yaşam) sürdürme hakkına sahiptir.
(2) Makul ve insanca hayat (yaşam) sürdürme imkânından
yoksun olan herkes temel gelir hakkına sahiptir.
(3) Devlet, fertlerin (bireylerin) makul ve insanca hayat
(yaşam) sürdürmesi için gerekli tedbirleri alır.
-Devletleştirme ve özelleştirme:
Madde 61. (1) Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel
teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde gerçek değeri üzerinden
kanunla devletleştirilebilir.
(2) Devletin, kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu
tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine
ilişkin esas ve usuller, tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önleyecek şekilde,
kanunla gösterilir.
(3) Stratejik açıdan önem taşıyan işletmelerin
özelleştirilmesinde kamu yararı esas alınır.
(4) Devlet, kamu iktisadî teşebbüsleri ve diğer kamu
tüzelkişileri tarafından yürütülen yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel
hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya tüzelkişilere yaptırılabileceği veya
devredilebileceği kanunla düzenlenir.
(5) Devletleştirme ve özelleştirmede çalışanların haklarını
koruyacak önlemler kanunla düzenlenir.
-Tüketicinin korunması:
Madde 62. (1) Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı
tedbirler alır; tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder ve
destekler.
-Yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşlar:
Madde 63. (1) Devlet, yabancı ülkelerde yaşayan Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültürel
ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması, anavatanla bağlarının
korunması için gereken önlemleri alır.
-Sporda tahkim:
Madde 64. (1) Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin
yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna
başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı iç hukuk
bakımından hiçbir yargı merciine başvurulamaz.
-Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların
korunması:
Madde 65. (1) Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların
amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması
ilkelerine ve yerli türlerin çeşitliliğinin korunması esasına uygun olarak
bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak ve organik tarım ve hayvancılık
yöntemlerini teşvik etmek amacıyla tarım ve hayvancılıkla uğraşanları özel
olarak destekler. Bunların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin
sağlanmasını kolaylaştırır.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, yasama ve yargı
bölümlerinden 5'er, başlangıç ve genel hükümler bölümünde 2, idare ve kamu
hizmetleri bölümünde 1 maddede mutabakat sağlandı.
Komisyonda, Yasama bölümünde mutabakata varılan maddeler
şöyle:
-Milletvekilliği ile bağdaşmayan işler:
Madde 69. (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, devlet
ve diğer kamu tüzelkişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda; devletin veya
diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak katıldığı
teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları ve özel imkanları kanunla
sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve devletten yardım sağlayan ve
vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya
ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alamazlar, vekili
olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya dolaylı olarak kabul
edemezler, temsilcilik, arabuluculuk ve hakemlik yapamazlar.
(2) Milletvekilleri yürütme organının teklif, inha, atama
veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. Bir
milletvekilinin belli konuda ve altı ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulu'nca
verilecek geçici bir görevi kabul etmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
kararına bağlıdır.
(3) Milletvekilleri, bu sıfatlarından kaynaklanan konum ve
yetkilerini kendilerine çıkar ve yarar sağlamak amacıyla kullanamaz, üçüncü
kişilere doğrudan veya dolaylı ücretli iş yapamaz.
(4) Milletvekilliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler
kanunla düzenlenir.
(5) Siyasi Parti gruplarının bildireceği en kıdemli veya en
yaşlı ikişer üyesinin katılımı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin
uyması gereken siyasal etik ilkelerini belirlemek ve etik kurallarının ihlaline
ilişkin başvuruları incelemek üzere Siyasi Etik Komisyonu kurulur. Görev ve
yetkileri kanun ve Meclis İçtüzüğünde gösterilir. Komisyon, mutabakat ve
aleniyet esasına göre çalışır. Mutabakat sağlanamaması durumunda raporlama
yapılır. Komisyon gerekli gördüğü hallerde gizlilik kararı verebilir.
-Milletvekilliğinin düşmesi:
Madde 70. (1) İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin
düşmesine, istifanın geçerli olduğunun Meclis Başkanlık Divanı'nca tespit
edilmesinden sonra, Genel Kurulca karar verilir.
(2) Milletvekilliğinin seçilmeye engel bir suçtan kesin
hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme
kararının Genel Kurula bildirilmesiyle gerçekleşir.
(3) Milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir görev veya hizmeti
sürdüren milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesine, yetkili komisyonun bu
durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul'ca üye tamsayısının salt
çoğunluğunun gizli oyuyla karar verilir.
(4) Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay
içinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin milletvekilliğinin
düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel
Kurulca üye tamsayısının salt çoğunluğunun gizli oyuyla karar verilir.
-İptal istemi:
Madde 71. (1) Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya
milletvekilliğinin düşmesine yukarıdaki maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü
fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Genel Kurul kararının
alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili veya bir
diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe aykırılığı
iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa Mahkemesi,
iptal istemini on beş gün içerisinde kesin karara bağlar.
-Görüşmelerin açıklığı ve yayınlanması
Madde 77. (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki
görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde tam olarak yayımlanır.
(2) Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt
çoğunluğuyla kapalı oturum yapabilir. Bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı
Meclisin kararına bağlıdır.
(3) Meclisteki açık görüşmelerin canlı ve her türlü araçla
yayımı esastır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun bir kanalı bu iş için tahsis
edilir.
-Toplantı ve karar yeter sayısı:
Madde 77. (1) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı
seçimler dahil bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır.
Meclis, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı üye tamsayısının dörtte
birinin bir fazlasından az olamaz.
(2) Genel ve yerel seçimler, halkoylaması, siyasal partiler,
yerel yönetimler, olağanüstü yönetim usulleri, yargı organı ve bağımsız idari
kurullar konusunda çıkarılacak kanunlar bakımından karar yeter sayısı üye tam
sayısının salt çoğunluğudur.
(3) Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin
katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir bakana
yetki verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy
kullanabilir. Gizli oylamalarda vekâletle oy kullanılamaz.
-İdare ve Kamu Hizmetleri
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda, "İdare ve Kamu
Hizmetleri" bölümünde mutabakata varılan madde ise şöyle:
-Yükseköğretim Düzenleme Kurulu
Madde 106. (1) Yükseköğretim Düzenleme Kurulu, bilimsel ve
akademik özgürlük, akademik ve kurumsal özerklik, şeffaflık, hesap verebilirlik
ve katılımcılık ilkelerini esas alarak; ülkenin yükseköğretim ihtiyaçları
konusunda planlama yapar ve görüş bildirir; yükseköğretim kurumları arasında
eşgüdümü sağlar; yükseköğretim kurumlarıyla toplumun çeşitli kesimleri arasında
işbirliğini teşvik eder ve niteliği artırıcı önlemler alır; üniversite,
fakülte, yüksekokul ve enstitülerin kuruluşları ile programların açılması ve
kapatılmasına ilişkin ölçütleri üniversitelerin görüşlerini alarak belirler ve
yükseköğretimde değerlendirme ile görevli kurumun raporları çerçevesinde
kararlar alır; yabancı yükseköğretim kurumlarından alınan diplomaların ve
akademik unvanların denkliğini tanır; yeni üniversitelerin kurulması ile
yükseköğretime ilişkin düzenlemeler konusunda görüş bildirir; yükseköğretim
kurumlarının öğretim elemanı kadroları ve öğrenci kontenjanları ile ilgili
temel ölçütleri belirler; yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerini
değerlendirir ve gerekli tedbirleri alır.
(2) Kurul, yükseköğretim kurumlarının faaliyetlerini ve
görevlerini yerine getirmek üzere planlar, düzenler ve denetler.
(3) Kurul, on beş üyeden oluşur. Kurulun dokuz üyesi,
yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunan öğretim elemanları tarafından
profesör unvanına sahip öğretim üyeleri arasından seçilir. Öğretim elemanları
tarafından yapılacak seçimlerde her öğretim elemanı bir adaya oy verir. Kurulun
altı üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından üye tamsayısının beşte üçü
ile seçilir.
(4) Kurulun teşkilatı, görevleri, yetkileri, çalışma
esasları ve üyelerinin seçimine ilişkin diğer hususlar kanunla düzenlenir.
-Yargı Bölümü
"Yargı" bölümünde mutabakat sağlanan 5 madde ise
şunlar:
-Mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı
Madde 112. (1) Hakimler, görevlerinde bağımsız ve
tarafsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine
göre hüküm verir. Hakimler mesleğin etik kurallarına uyarlar.
(2) Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere hiçbir şekilde emir ve talimat
veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir
davayı etkilemek amacıyla, münhasıran yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili
yasama denetimi yollarına başvurulamaz.
(3) Devlet organları, mahkeme kararlarına uymak zorundadır.
Bu organlar, mahkeme kararlarını değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini
geciktiremez.
(4) Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve
yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
-Savcılık mesleği ve teminatı:
Madde 115. (1) Savcılar, adli görevlerinde hakimlik
teminatına tabidir.
(2) Savcılar idari görevleri bakımından Adalet Bakanlığı'na
bağlıdır.
-Adalet hizmetlerinin denetimi:
Madde 119. (1) Adalet hizmetlerinin denetimi Adalet
Bakanlığı tarafından yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
-Üyelerin görev süresi ve üyeliğin sona ermesi:
Madde 121. (1) Anayasa Mahkemesi üyeleri bir defaya mahsus
olmak üzere ve dokuz yıl için seçilirler. Altmışyedi yaşını dolduran üyeler
emekliye ayrılırlar.
(2) Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik
mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde
kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak
anlaşılması halinde ise, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğunun kararı ile sona erer.
-Anayasa şikayeti:
Madde 127. (1) Herkes anayasada düzenlenen kişi hakları,
siyasal haklar ve devlete olumlu edim yüklemeyen sosyal hak ve özgürlüklerinin
kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine anayasa şikâyetinde
bulunabilir. Başvuruda bulunabilmek için güncel ve kişisel bir hakkın ihlal
edilmiş olması ve olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Anayasa
şikâyeti, olağan kanun yollarının tüketildiği tarihten itibaren otuz gün içinde
yapılır. Anayasa şikâyetinde, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda
inceleme yapılamaz. Kamu başdenetçisinin anayasa şikâyeti
başvurusu ileanayasa şikâyetine ilişkin diğer usul ve esaslar
kanunla düzenlenir.
(2) Seçme ve seçilme hakkına ilişkin anayasa şikâyeti
başvuruları üç gün içinde yapılır. Bu başvurular hakkın kaybını önleyecek ve
seçim hukukunun gerektirdiği ivedilikle sonuçlandırılır.
-Başlangıç, Genel Hükümler ve Temel ilkeler
Başlangıç, Genel Hümükler ve Temel İlkeler'de mutabakata
varılan 2 maddede de şu düzenlemeler bulunuyor:
-Devletin şekli:
Madde 152. (1) Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
-Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü:
Madde 161. (1) Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı
organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlar.
(2) Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder